0416 2148488 | [email protected]

NE TERÖR, NE BÖLÜNME!

Bir problemi sulh yoluyla çözmek mümkünse, savaş yolu tercih edilmez. Kanla, kavgayla çözülen bir problem, beraberinde başka sorunlar getirir. İnsanlar şiddete baş eğer, ama içindeki düşmanlık büyür

 

Onun için kimse şiddeti savunmaz. İmralı sürecinde oluşturulmaya çalışılan barış isteyenler, istemeyenler ayırımı doğru değil. Herkes barış istiyor, herkes akan kanın durmasını, ülkenin ve siyasetin başka konulara yoğunlaşmasını arzu ediyor. Ayrışma yöntemde ve sürecin maliyetinde başlıyor.
Ne pahasına olursa olsun barış olsun denilemez. Terörü durdurmanın bedeli, terörün kendisinden yüksek olursa, bunun adı barış değil, teslimiyet olur. Bir şehri savaşsız, mücadelesiz düşmana teslim etmek de barıştır, o şehri müdafaa edip, düşmanı masaya oturmaya mecbur etmek de barıştır. Sorun hangi yolun tutulduğu noktasında başlıyor.
Bugüne kadar atılan her adım PKK liderinin istekleri doğrultusunda atıldı.
Akil adamlar onun teklifiyle ihdas edildi.
Seçilen isimlerin çoğu, BDP’nin talepleri dikkate alınarak oluşturuldu.
Mecliste kurulan komisyon da, PKK’nın çekilme şartlarından biriydi.
Sürecin her adımında İmralı’nın direktörlüğü var. Bundan rahatsız olanların eleştirileri hemen, barış karşıtlığı ile bertaraf edilmeye çalışılıyor. Barış, insanların içine sinerse barış olur. Yapılan her densizliğin sineye çekilmesini beklemek barış değil, diz çökmedir.
Bazı çevreler bu işin çoktan bittiğini yazıp çiziyorlar. PKK tası, tarağı toplamış, bütün iddialarından vazgeçmiş gibi bir hava oluşturmaya çalışılıyor. Böyle olduğuna inansam, bütün incitici yanlarına rağmen, vesile olanları en çok ben alkışlardım. Ama ortada cevap bekleyen o kadar çok soru var ki, bu iddialara inanmak çok zor.
Her şey bitmişse, bu akil adamların görevi ne?
Şehir, şehir dolaşarak toplumu neye ikna etmeye çalışıyorlar?
Söz konusu terörün bitmesi ise, kimsenin kimseyi ikna etmesine gerek yok ki. Çünkü, bunu herkes istiyor zaten. O zaman, akil adamlara yüklenen misyon ne?
Önümüzdeki günlerde bölgelere dağılan guruplar, raporlarını sunduklarında bu misyonun ne olduğunu anlayacağız. Bitmiş denilen sürecin, ne karşılığında bitmiş olduğu, bu raporlara yansıyan –talep listesinden – anlaşılacak.
Onun için, bölünme endişesi taşıyanları, barış karşıtı vampirler gibi göstermek haksızlıktır. Toplum ne terör istiyor, ne de bölünme. Kandil’i Türkiye’ye, İmralı’yı Ankara’ya taşıyarak belki terörü durdurursunuz, ama bunun adı barış olmaz, PKK’nın zaferi olur.