Uyusa görmesem,duymasam,bilmesem diyorum GÜNLERDİR......
Kaç anne oğulsuz,kaç çocuk babasız,kaç kadın kocasız kaldi hiç düşünmesem diyorum.Dayanılacak gibi değil nasıl dayanır yürekler bu acılara bilemiyorum .
Ekmek parası için inilen maden ocaklarında hiç bir önlem alınmamış,günlerdir çıkan sıcak kömür,kullanılan gaz maskeleri,kabloları taşımayan elektirik panoları uygun olmayan çalışma koşulları bunlar kader değil bile bile emekçilerimizi ölüme yollamak.
Zonguldakta yaşadığım dönemlerde inmiştim bir maden ocağına ne kadar zor koşullarda çalıştıklarını gözlerimle görmüştüm.Kapkara tozlar içinde, kocaman elleriyle vurulan kazmalarda alınlarından damlayan hakiki alınterine şahit olmuştum ve günlerce aklımdan çıkmamıştı EMEKÇİLERİMİZ.
Birde bundan siyasi rant peşinde koşan insanı yaratıklar var..Hepsinden tiksiniyorum nasıl bir vicdan bu vicdan,,,konuşsak ki artık ne fayda verirki kaç can gitti gelecek mi geri..sustum ama vicdan rahat değil işte.....İnsanız hepimiz acılarımız çok derin kapkara yüreklerimiz.
EMEKÇİLERİ düşünüyorum hayallerini düşlerini umutlarını astılar MADEN ocaklarındaki galerilere . Belki evlerine ekmek,cocuklarına bir çikolata getirmeye indiler binlerce metre yeraltına akşam döneceklerdi DÖNEMEDİLER.
Kiminin kızının düğünü vardı kimi oğluna sünnet düğünü yapacaktı .Kimi ev alacaktı başlarını sokmak için.Kimi sigortalı olup hasta çocuğunun ilaçlarını alacaktı......
Sağ çıkan madenciye soruyorlar inecekmisin tekrar ocağa diye nasıl inmem ağbi bankaya kredi borcum var diyor....
Bir diğer madencinin oğlu diyorki babamda emekli madenden sen de girecekmisin diye soruyorlar gözlerini yatırıp uzaklara evet diyor başka iş yok Somada......
Üç yüz kişi üç yüz can gitti ne demektir bu üç yüz yüreği yaralı ana,üç yüz baba,üç yüz dul kalmış eş ,her bir canın bir tek evladı olsa üç yüz yetim kalmış boynu bükük çocuk....
Çok canım acıyor bugünlerde her yer KÖMÜR kokuyor Bir avuç kömür uğruna giden koskoca bir ÖMÜR için.....
SOMAYI Düşünmemek elde değil.......